500 TL ve Üzeri Ücretsiz Kargo

Kış cilt bakımı kitiniz

Dermatologlardan kış deri ipuçları

Sıcaklıklar düşerken, bu cilt tasarrufu için ürünlerinizi kontrol edin

Dışarıdaki soğuk hava, içeride sıcak hava ve her yerde kuru hava kışın cildin bariyeri bozabilir. Ve bu, herkes için kuru, kaşıntılı cilt anlamına gelebilir, özellikle de egzama ve sedem gibi durumlarla uğraşanlar için.

İşte cildinizin soğuk aylar boyunca en iyi şekilde görünmelerine ve hissetmelerine yardımcı olan bazı ürünler. Bazı bileşenler denen ve doğru cilt süper starlarıdır. Diğerleri ise kış cilt bakımı cephaneliklerine nispeten yeni eklemelerdir.

Yüz temizleyici

 Sıvanızı çıkarmak yerine nemi cilde koyduğunda emin olmak istiyorsunuz

Bak: Özellikle etikette “nazik” ve “nemlendirici” olarak adlandırın ürünler. Alkol içeren ürünlerden kaçının, ancak bunlar cildinizi kurutabilir.

Vücut temizleyici

Boynunuzun altındaki cildinizin yüzünün kadar bakıma ihtiyacı var.

Ara: Temizleyiciler – likli, jel veya bıyık – krema o ne daha iyi. “Ayrıla, ‘kırılgan’ etiketli ürünler arayın,”

Yüz nemlendirici

Daha hafif losyonlar, cildinizi daha soğuk, daha kuru iklimlerde elementlerden korumak için yeterli olmayabilir.

Kremler, yağlar veya balsamlar. “Hyaluronik asit son zamanlarda popüler” diyor Dermatologlar.Bu bileşen, glikolik veya salisilik asit gibi diğer asitler gibi peelsasyon yerine nemlendiriyor. Jojoba yağı başka bir iyi nemlendirma maddesidir. Özellikle, bazı laktik asit nemlendiricleri, cilt hidrasyonunun korunmasına yardımcı olurken, pul pul dökülmeye kuru, pul pul dökülmeye yardımcı olan ince çizgiyi yürüyebiliyor.

Vücut nemlendirici

Cildiniz bir duş veya banyodan sonra hala nemliyken vücudunuzu nemlendirmek, cildi nemlendirmek için etkili bir yoldur. Bunun nedeni, nemlendircinin ciltteki mevcut nemi hapsetmektir. Neden yüzünüze ve vücudunuzda aynı nemlendirciyi kullanmıyorsunuz? Yüz cildi daha ince ve daha hassastır, bu nedenle birçok yüz nemlendircisi biraz daha ince ve akneye neden olması daha az olasıdır. Ayrıca onlara daha pahalı anti-aging malzemeleri eklenebilir. Daha pahalı cilt bakım ürünlerinin mutlaka daha etkili olmadığını unutmayın.

Bir tüpten veya bir küvetten keneden sıkdığınız maden ve kremler, bir şişeden pompalayanların aksine, daha kalın formülasyonlar tipik olarak daha fazla nemi paketler. Hyaluronic asit önerilir, çünkü vücut için olduğu kadar iyi çalışır. “Vücudu ürünlerinde hyalıronik asit kullanılması yenidir” diyor Hekimler. “Hyaluronic asit, ağırlığının sudaki ağırlığının 1.000 katını emer, ancak yakın zamana kadar öncelikle yüz için ürünlerde kullanılmıştır.” Kuru ciltler için iyi çalışan diğer bileşenler gliserin, lanolin, mineral yağ, petrolat ve shea yağıdır.

Ürünleri gençleştirme

Birçok dermatolog, kışın glikolik asit, salisilik asit veya retinol gibi anti-aging bileşenleri içeren ürünlerin kullanımını en aza indirmeyi önermektedir. Onlara daha az sıklıkta veya daha düşük bir konsantrasyonda kullanabilirsiniz.

Ara: Daha düşük sert içerik konsantrasyonuyla beğendiğiniz ürünler veya markalar. “reçete retinoidleri düzenli olarak kullanıyorsanız, ancak kışın çok kuruyan bulursanız, ilkbaharda reçetenize geri dönmeden önce reçeteli retinolleri düşünebilirsiniz” diyor Dr. Anolik.

Güneş kremi

Evet, yıl boyunca yüz, boyun, kulaklar ve eller gibi giysiler kaplı olmayan alanlarda güneş kremi giymelisiniz.

Ara: losyon veya sprey yerine kremler gibi daha fazla nemlendiren güneş kremi ürünler. “Ayrı bir nemlendirci kullanın ve sonra üstüne güneş kremi uygulayın” diyor Hekimler. Güneş kreminiz geniş spektrumlu koruma, su direnci sunmalı ve en az 30 SPF’ye sahip olmalıdır. Ayrıca, UV koruması ile eldiven ve güneş gözlüğü gibi gölgeler ve akıllı aksesuarlar takarak cildinizi kışın güneşten koruyabilirsiniz.

Kuru, çatlamış dudaklar nasıl önlenebilir ve tedavi etmek

Soğuk, kuru hava, güneş hasarı ve sık sık dudaklarınızı döşemek, dudaklarınızın kuru ve çatlamış hissedebilmesinin nedenlerinden sadece birkaçı. Evde kuru, çatlamış dudakları önlemek ve tedavi etmek için, bu ipuçlarını tahta sertifikalı dermatologlardan takip edin.

Kuru, çatlamış dudaklar bahar gelene kadar yaşamanız gereken bir şey gibi görünse de, yıl boyunca yumuşak, esnek dudaklara sahip olabilirsiniz. Dermatologların önerdiği şey şunlardır.

Dudaklarınıza uyguladığınız tahriş edici olmayan dudak balsamı, ruj ve diğer ürünleri kullanın. Birçok insan, bir üründeki aktif bileşenlerin işe yarayıp yara kullandığının bir işareti olarak yakma, sokma veya karıncalama gibi rahatsızlığı yanlış eder. Olanlar bu değil. Aslında dudaklarınızı tahriş ediyorsunuz, bu yüzden dudaklarınızı tahriş eden herhangi bir ürünü kullanmayı bırakmak istiyorsunuz.

Dudaklarınız çatlarken kaçınmaları gereken malzemeler: Çarpalanmış dudakların iyileşmesi, aşağıdakilerden herhangi birini içeren dudak ürünlerinin uygulanmasına yardımcı olmak için:

Camphor

Okaliptüs

Lezzetleme: Tarçın, narenciye, nane ve nane aromaları özellikle kuru, çatlamış dudaklara tahriş edici olabilir

Koku

Kategori: Lanolin

Mentol

Octinoksat veya oksibenzon

Fenol (veya fenil)

Propyl gallate

Salisilik asit

Sıvrılmış dudakları iyileştirmenin yardımcı olabilir:Bazı bileşenler kuru, çatlamış dudakları tahriş edebilirken, diğerleri iyileşmelerine yardımcı olabilir. Sıvrılmış dudaklarınızda kullanmak için ürünler ararken, dermatologlar Aşağıdakilerden bir veya daha fazlasını içerenleri önerin:

Castor tohum yağı

Ceramides

Dimetiğe

Hemp tohum yağı

Mineral yağı

Petrolatumu

Shea yağı

Titanyum oksit veya çinko oksit gibi güneş koruyucu maddeler

Beyaz petrol jölesi

Ayrıca, olan ürünlerin kullanılmasına yardımcı olur koku ücretsiz ve hipoallerjenik. .

Dudaklarınız dudaklarınıza bir ürün uyguladığınızda yanıyor, acıtıyor veya rahatsız hissediyorsanız, dudaklarınızı tahriş ettiğiniz anlamına gelir, bu nedenle bu ürünü kullanmayı bırakmak istersiniz.

Banyo aynasında dudak kremi yapan kadın

Günde birkaç kez ve yatmadan önce susuz bir dudak balsamı (veya dudak nemlendircisi) uygulayın. Dudaklarınız çok kuru ve çatlamışsa, beyaz petrol jölesi gibi kalın bir kefaret deneyin. Sudaki mafya fokları balmumu veya yağlardan daha uzun süre.

Açık havada gitmeden önce SPF 30 veya daha yüksek ile yeninsiz bir dudak balsamında çırpın. Kışın bile dudaklarınızı güneşten korumak önemlidir. Güneş kuru, çatlamış dudakları daha kolay yakabilir, bu da soğuk yaraları tetikleyebilir.

Kuru, çatlamış dudakları güneşten korumak için, SPF 30 veya daha yüksek ve bu güneş koruyucu bileşenlerden bir (veya her ikisi) sunan dudak balsamı kullanın:

Titanyum oksit

Çinko oksit

Açık havadayken, her 2 saatte bir dudak kremi uygulayın. .

Bol su iç. Çukurlar kuru dudaklardır, bu yüzden susmak istersiniz.

Yalamayı, ısırmayı ve dudaklarını toplamayı bırak. Dudaklar kuru hissettiğinde, onları yalayarak onları ıslak hale getirmek doğal hissettirebilir, ancak bu sorunu daha da kötüleştirebilir. Saliva buharlaştıkça, dudaklarınız kurudukça kurulaşır.

Dudaklarınızı toplamak veya ısırmak onları da tahriş eder, bu da iyileşmeyi önleyebilir.

Dudak yalamak kırılması zor bir alışkanlık olabilir. Kendinizi dudaklarınızı yalarken yakaladığınızda, bunun yerine kirletmeyen bir dudak balsamı uygulamayı deneyin.

Sağlıklı dudaklarını dudak krema uygulayan kadın

Metalden yapılmış eşyaları dudaklarınız ile tutmaktan kaçının. Kağıt klipsler, mücevherler ve metalden yapılmış diğer günlük ürünler zaten hassas olan dudaklarınızı tahriş edebilir.

Evde bir nemlendirici takın. Yatak odanızdaki bir nemlendirici, özellikle geceleri ağzınızdan nefes alamıyorsanız özellikle yararlı olabilir.

Bu dermatologların çatlamış dudaklar için ipuçlarını takip ederek, 2 ila 3 hafta içinde belirgin bir gelişmeye sahip olmalıdır. Dudaklarınızın tekrar çatlağını önlemek için, iç veya dışarıda kuru olduğunda dudak kremi sürmeye devam edin.

Bir dermatolog ne zaman görmek?

Çoğu zaman, yukarıdaki öz bakım 2 ila 3 hafta içinde kuru, çatlamış dudakları iyileştirebilir. Eğer değilse, kurul sertifikalı bir dermatologa bakın.

Çıtır dudaklarınız kuru havalar dışında bir şeyden kaynaklanmış olabilir. Alerjik reaksiyon, maya enfeksiyonu veya daha ciddi bir şey dudaklarınızın kuru ve rahatsız hissetmesine neden olabilir. Aktin cheilitis, bir veya her iki dudağı kuru ve pulla çeviren kanserli bir durumdur.

Önemli Not :  Sorunu iyi tanılamak ve doğru ürünü kullanmak her daim sonuç verecektir.

Yağlı cilt nasıl kontrol altına alınır

Yağlı bir cildiniz varsa, doğru cilt bakım rutini parlak ve kırılmaları azaltmaya yardımcı olabilir. Yağlı cildi kontrol etmek için bu ipuçlarını kurul sertifikalı dermatologlardan takip edin.

Yağın azaltılmasına nasıl yardımcı olmaya yardımcı olarak, dermatologlardan aşağıdakileri takip edin ve yapma.

10 Öneri!

Yağlı cilt gözenekleri tıkamış ve akne kırılmalarına yol açabilse de, yağlı cilt de birçok faydası vardır. Yağ cildin korunmasına yardımcı olur ve yağlı cildi olan insanlar daha kalın bir cilde ve daha az kırışıklara sahip olma eğilimindedir. Anahtar, çok fazla yağa sahip olmak ve cildinizin doğal nemini korumak arasında bir denge kurmayacaktır.

Yağı cildin kontrol altına adalelerine yardımcı olmak için dermatologlar aşağıdaki ipuçlarını önermektedir:

Yüzünüzü günde iki kez ve terledikten sonra temizleyin. Yıkarken, makyajı çıkarmak için bile cildinizi ovma cazibesi için direnin. Ovma cildinizi tahriş eder, bu da daha kötü görünmesini sağlayabilir.

 “Aylıksız” ve “kopasız” olarak etiketlenmiş cilt bakım ürünlerini seçin. Bu, bu etiketlere sahip olan ürünlerin – temizleyiciler, nemlendiriciler ve makyaj dahil – gözeneklerinizi tıkamayacak veya akneye neden olmayacağı anlamına gelir. Salisilik asit, glikolik asit ve laktik asit gibi malzemeler yağlamayı azaltmaya yardımcı olabilir, ancak cildiniz için çok sert olabilir. Ürünü kullanmayı bırakın veya cildiniz tahriş olursa daha az sıklıkta kullanın.

Nazik, köpürtebilen bir yüz yıkama kullanın. Birçok insan, ciltlerini kurutmak için yağlı ciltler için güçlü bir yüz yıkaması kullanmaları gerektiğine inanır. Bununla birlikte, çok sert bir yüz yıkama kullanmak cildinizi tahriş edebilir ve artan yağ üretimini tetikleyebilir. Bunun yerine, hafif, nazik bir yüz yıkama arayın.

Yağ bazlı veya alkol bazlı temizleyiciler kullanmayın. Bunlar cildinizi tahriş edebilir.

Temizlikten sonra Acvit Yenileyici ve Nemlendirici Bakım Kremi  uygulayın. Yağlı bir cilde sahip olmasına rağmen, cildinizi sulu tutmak için nemlendirici uygulamak hala önemlidir. Zaman kazanmak ve cildinizi güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından korumak için, 30 veya daha yüksek bir SPF ile geniş spektrumlu bir güneş kremi de içeren bir nemlendirici arayın.

Açık havada güneş kremi kullanın. Güneş kremi, kırışıklıkları, yaş lekeleri ve hatta cilt kanserine yol açabilecek güneş hasarlarını önlemeye yardımcı olur. Akne kırılmalarını önlemek için, çinko oksit ve titanyum dioksit içeren güneş kremlerini arayın ve koku veya yağ içeren güneş kremleri kullanmayın. Gölge arayın ve ek koruma için geniş kenarlı bir şapka gibi güneş koruyucu kıyafetler giyin.

Yağsız, su bazlı makyaj seçin. Makyaj yapmak istiyorsanız, “mat” etiketli ürünler yağlı ciltten gelen parlakları azaltmaya yardımcı olabilir.

Makyajında uyuma. Uyumadan önce her zaman tüm makyajı çıkarın.

Gün boyunca lekeli kâğıtlar kullanın. Gazeteyi yüzünüze hafifçe bastırın ve yağı emmek için birkaç saniye bekletin. Gazeteyi yüzünüze sürmeyin, bu da petroli diğer alanların içine yayacaktır.

Gün boyunca yüzünüze dokunma. Yüzünüze dokunmak cazip gelse de, bunu yapmak kir, yağ ve bakterileri ellerinizden yüzünüze yayabilir. Sadece temizlerken, nemlendirir veya güneş kremi veya makyaj uygularken yüzünüze dokunun ve önce ellerinizin temiz olduğundan emin olun.

Göz Altı Torbaları(Şişlik) Neden Olur?

Gözaltı torbaları, herkesin ara sıra başına gelen ve yaygın şekilde dile getirilen bir şikâyet olmasına karşın bazı kişileri daha çok etkiler. Bir türlü geçmeyen bu şiş görünüm, kendinizi görünüşünüzden dolayı kötü hissetmenize neden olabilir. Genel olarak insanlar, gözaltı torbalarının kendilerini yaşlı ve bitkin gösterdiğini düşünürler ve çevreden gelen ‘yorgun görünüyorsun’ eleştirilerinin de, bu duruma yardımcı olduğu söylenemez.

Pek çok kişinin şikâyetçi olduğu gözaltı sorunları, yanlış beslenme yüzünden ya da kronik bir rahatsızlık gibi farklı farklı nedenlerden dolayı kaynaklanıyor olabilir. Örneğin gözaltlarında yaşlanmayla birlikte yağ birikmesi, gözaltındaki yağ dokusunda sıvı birikmesi ve genetik faktörler, gözaltı torbaları nedenleri arasındadır.

Yaşlanma

Yaş ilerledikçe gözaltındaki deride incelme ve sarkma olduğundan, yaşla birlikte gözaltı torbalarının ortaya çıkması normal kabul edilir. Vücudun geri kalanına göre daha ince olan gözaltı derisi oldukça hassastır. Bu hassaslığın yanı sıra, deri yaşlandıkça göz kapaklarını destekleyen kaslarda da bozulma görülür ve deri sarkmaya başlar. Sonuç olarak gözleri destekleyen yağ kesecikleri fıtıklaşır, öne itilir ve gözaltı torbalarını oluşturur.

Yetersiz Uyku

Pek çoğumuzun başına gelmiştir. Uykusuz geçen bir gecenin sabahında aynaya baktığımızda gördüğümüz ilk manzara şiş gözlerdir. Gerçekten de göz altı torbalarının nedenlerinin başında iyi bir uyku uyuyamamak gelir. Kaç saat uyuduğunuzun dışında, kesintisiz ve gerçekten dinlendiren, kaliteli bir uyku uyumak da önemlidir. Uyku bozukluğuna neden olan rahatsızlıkların veya başka şikayetlerin bir sonucu olarak, göz altı torbalarının ortaya çıkması normaldir.

Yorgunluk ve Stres

Gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduğunuzda ya da internette vaktin nasıl geçtiğini anlamadan saatler boyu bilgisayar ektanına baktığınızda bundan en çok etkilenen organların başında gözler gelir. uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, televizyon seyretmek, yeterince ve iyi uyuyamamak, gözlerde yorgunluk ve göz altı torbalarının oluşmasının nedenleri arasındadır.

Stres ise göz kaslarını etkiler ve tıpkı yaşlılık sürecinde olduğu gibi, stresten etkilenen göz kasları yüzünden, yağ kesecikleri fıtıklaşabilir.

Su Kaybı

Orta düzeyde bir su kaybı bile gözaltı torbalarına yol açabilir. Su kaybını engellemenin en iyi yolu, gün içerisinde yeterince su içmektir. Kişiden kişiye değişebildiği için günlük su ihtiyacının ne kadar olduğunu söylemek zor olsa da, ortalama olarak erkeklerin günde 13 bardak, kadınların ise 9 bardak su içmesi gerektiği belirtilir.

Kalıtım

Göz altı torbalarının bir başka ana nedeni, bu durumun aileden kaynaklanıyor olmasıdır. Bazı kişilerde yirmili yaşlardan itibaren göz altında torbalar ortaya çıkmaya başlar. Göz altı torbasından şikayetçi kişilerin anne veya babasında ya da büyükanne veya dedesinde de aynı durum söz konusuysa, büyük ihtimalle kalıtsal bir özellik söz konusudur.

Alerji ve Soğuk Algınlığı

Sinüzit, alerji ya da soğuk algınlığı gibi nedenlerden dolayı göz altı torbaları kötüleşebilir. Sadece toz ya da duman alerjileri değil, yiyecek alerjisi de aynı şekilde torbaları tetikleyebilir. Alerji nedeniyle ortaya çıkan şikayetlerde, göz torbalarına kaşıntı ve kızarıklık da eşlik eder.

Gözleri Ovmak Ya Da Kaşımak

Gözaltındaki deri oldukça hassastır ve herhangi bir şekilde ovuşturduğunuzda buradaki doku hemen tepki verip şişebilir. Aynı zamanda gözaltında morluk da oluşabilir ki, bu da torbaları daha belirginleştirir. Alerji, sigara dumanı, göz kuruluğu benzeri nedenlerden dolayı ellerinizi çok sık gözlerinize götürüyor olabilirsiniz. Bu durumda, gözaltı torbalarını önlemek için, ilk olarak gözlerinizi kaşımanıza neden olan kaynağı ortadan kaldırmanız gerekir.

Regl Dönemi

Hormonal değişiklikler nedeniyle vücudun su tutmasına bağlı olarak, regl döneminde gözaltı torbalarının belirginleştiğini görebilirsiniz. Bu durum sadece birkaç gün sürer. Hamilelik döneminde de, göz altı morlukları ya da göz altı torbaları yine hormonal nedenlerden dolayı, ortaya çıkabilir.

Sigara ve Alkol

Sigara hem cildi hem de gözleri kurutur ve bununla birlikte gözlerde tahrişe neden olur. Göz kuruluğu gözlerde yanma ve batma hissine neden olan, rahatsız edici bir durumdur. Gözleriniz kuruduğu için onları sık sık ovalama ihtiyacı duyuyorsanız, gözaltı torbalarına da davetiye çıkarırsınız. Sigara içmek kadar, duman altında kalmak da aynı soruna neden olur. Alkol ise vücudu susuz bıraktığı için gözaltının torbalanmasına yol açar.

Güneş Işınları

Güneş ışınlarının ne kadar zararlı olabileceğini artık biliyoruz ve güneşin altında saatlerce yatmanın marifet sayıldığı günler çok gerilerde kaldı. Cilde verdiği diğer zararların yanı sıra, çok fazla güneş altında kalmak veya güneş gözlüğü olmadan güneş ışınlarına bakmak gözaltı torbalarına zemin hazırlayabilir.

Ağlamak

Ağlamak son derece doğal ve insani bir tepkidir ama çoğu kez ağladığımızı kimse bilmesin isteriz. Ancak kimi zaman, şiş gözler yüzünden bunu saklamak mümkün olmaz. Gözyaşlarındaki tuz, gözaltlarının şişmesine, torbalara neden olur ve bu durum saatler sürebilir. Ağladıktan sonra bir de doğru dürüst uykunuzu alamadığınız bir gece geçirirseniz, ertesi güne göz altı torbalarıyla başlayacak olmanız muhtemeldir.

Sodyum

Sodyum bakımından zengin bir beslenme vücudun su tutmasına ve ince deri altında şişkinliklere neden olur. Patates cipsi, turşu, sos, hazır gıda, fast food gibi tuzlu yiyecekleri çok fazla tüketiyorsanız, bunun gözlerinize yansıması beklenebilir.

Ödem

Vücutta ödem oluşması sadece fazla tuz tüketmeye bağlı olmayabilir. Bazı hastalıklar, iltihaplanma veya yorgunlukta vücudunuzda ödem yapabilir. Bu durumda gözaltı torbalarının belirginleşmesi normaldir.

Altta Yatan Rahatsızlıklar
Böbrek rahatsızlıkları, tiroid problemleri, enfeksiyonlar veya alerjik reaksiyonlar nedeniyle göz altında torbalar meydana gelebilir. Ancak bu rahatsızlıkların genellikle başka belirtileri de vardır ve göz altı torbalarıyla birlikte yaşanan diğer şikâyetleri de değerlendirmek gerekir.

Olgun Cilt ve Özellikleri Nelerdir?  Olgun Cilt Nasıl Anlaşılır?

Kadınların ciltleri menopoz öncesinde, sırasında ve sonrasında hormonal dengeler anlamında bazı değişikliklerle karşılaşır. Hayatları boyunca sivilce çıkarmamış bile olsalar kadınlar bu dönemde sivilce çıkarabilir. Yüzlerinde tüylenme problemi ve yaşlanma ile cilt inceldiğinden kahverengi lekeler ve çizgi oluşumları görülebilir. Güneş hasarları genleşmiş damarlar ve yoğun hassasiyet gibi cilt problemleri gözlemlenebilir.

Hassas Cilt ve Özellikleri Nelerdir?  Hassas Cilt Nasıl Anlaşılır?

Renk gözetmeksizin insanların cildi hassas olabilir. Ancak hassasiyet açık tenli ve renkli gözlü insanlarda daha yaygındır. Cilt hassasiyeti olan kişilerin ciltlerinin bariyer fonksiyonu azalmış demektir. Bu yüzden üzerine sürülen her şeye karşı savunmasızdır. Bu tür cilde sahip kişiler hassas ve soft ürünler kullanmalıdır.

Akneli Cilt ve Özellikleri Nelerdir?  Akneli Cilt Nasıl Anlaşılır?

Gözeneklerin içinde şeffaf yağ birikimleri mevcuttur. Neredeyse herkes bunları burun kenarlarında görebilir. Sıkışmış sebum havayla temas ettiğinde siyah bir renk alır. Siyah noktalar ve beyaz noktalar burun kenarları ve çene ortası gibi daha çok yağ bezinin bulunduğu alanlarda yüzeye çıkar. Bu tür sivilceleşmeler özellikle adet dönemi başlamadan önce ve menopoz döneminde ortaya çıkar. Bunun sebebi östrojen seviyesinde düşme ve androjen özelliği olan hormonlarda artıştır. Yağ, ölü cilt hücreleri ve bakteri ile karşılaştığında kırmızı enflamasyonlu sivilceler meydana gelir. Tipik akne lezyonu, kabarık kırmızı, genelde şişkin olur.

Stresli Cilt (Şehir Cildi) ve Özellikleri Nelerdir?  Stresli Cilt Nasıl Anlaşılır?

Şehirde yaşayanlar, sadece hava kirliliği ve işin neden olduğu çevresel toksinlere maruz kalmaz, aynı zamanda günlük hayatın gerekleri ile başa çıkmaya çalışırken yüksek seviyede stresle karşı karşıyadır. Güneşli bölgede yaşıyorsanız, günlük güneşe maruz kalma süreniz oldukça uzundur. Şehirde yoğun iş programları nedeni ile fastfood yada yüksek yağ oranlı yiyecekler tüketir ve çok az sebze ve meyve yersiniz. Bu tür beslenmeler cilt problemlerine yol açar.

,Siyah Nokta (Komedon) Nedir? Siyah Noktalar Nasıl Oluşur?

Siyah Noktalar İçin Kolay Tedavi

Genel olarak “siyah nokta” adıyla bilinen komedon, fazla rastlanan bir cilt problemidir.

Cilt altındaki yağ ile kir tabakasının birleşmesinden oluşan siyah noktaların, mutlaka temizlenmesi gerekir. Cilt siyah noktalardan arındırılmaz ise, sivilce kaçınılmaz olur. Yani siyah noktalar sivilceye davetiye çıkarır.

Siyah Noktalar Nasıl Oluşur?

En önemli nedeni, yağ üretimi artışıdır. Ergenlik dönemindeki hormonal değişimler ve etkiler nedeniyle, yağ bezleri büyür ve yağ üretimi artar. Yağ bezlerinin salgıladığı yağ, cilt gözeneklerinden atılması beklenir ama fazla üretilen bu yağ, gözeneklere ulaşan kanalları yoğunlaşmış yağ kütlesi nedeniyle tıkar. Tıkanmanın tam olduğu durumlarda komedona (sivilcenin ilk bulgusuna) rastlanır.

Yani siyah nokta aslında sivilcenin bir başlangıç dönemidir. Her siyah nokta sivilceye dönüşmez ama her sivilce siyah noktanın oluşum evresinden geçer.

Derialtında ve içindeki sebum nedeni ile beyaz renkte olduğunda buna“kapalı komedon” denilir.

Tıkanma tam olmazsa, ucunda doğal bir boya nedeni ile siyah renkte bir tıkaç oluşur. İşte bu da “açık komedon” dur.

Deride bulunan floro bakterileri, yağdan tıkalı olan bu kanal içinde enfeksiyona yol açabilirler. Böylelikle, kırmızı, iri, iltihaplı sivilceler oluşur. Böyle sivilceler iz bırakabilir, iyileştirilmeleri daha zordur. Ağızdan antibiyotik ve başka sivilce ilaçları gerekebilir. Siyah noktaların sivilceye dönüşmeden uygun şekilde tedavisi yapılması gerekir.

Siyah Noktaların Kolay ve Pratik Çözümü var mıdır? Siyah Nokta Tedavisi nasıl yapılır?

Bazı kozmetik ürünler, adet kanamalarından 2 gün-bir hafta öncesi, terleme, ayrıca bazı kişilerde güneş ışığına sık maruz kalma siyah noktaları çok fazla artırır.

Siyah nokta tedavisi aslında basit uygulamalar ile çözüme ulaşabilir. Amaç, tıkanmış olan yağ kanallarını temizleyip açmaktan ibarettir.

* Siyah noktaların kesinlikle tırnakla sıkılmaması gerekir.

* Siyah noktalar, buhar banyosu ile çok kolaylıkla tedavi edilebilir.

Bunun için, bir kaba biraz su koyup kaynatın. Kaynamış olan bu suyun üzerine, başınızı bir bir havlu ile kapatıp, yüzünüzü su buğusuna tutmanız bile yeterli olacaktır.

Buhar cildinizin gözeneklerini genişletecek, temizlik için uygun ortam yaratacaktır.

Buhar banyonun ardından, siyah noktalar, el değmeden kulak temizleyicisi ile temizlenir.

Ayrıca, buhar banyosu yapıldıktan sonra, eczanelerden temin edeceğiniz daha önce hiç kullanılmamış enjektörün iğnesini çıkarın. İğnesiz enjektörü siyah noktaları tam ortalayacak şekilde, cildinize hafif baskılar yapın. Bu aşamada, siyah noktaların, kolayca enjektör içine çıktığını göreceksiniz. Sonra bol su ile yüzünüzü yıkayın ve uygun kremleriniz varsa kullanın.

Sivilce Neden Olur?

Daha çok ergenlik döneminde ortaya çıkan bazı faktörler nedeniyle cildimizde sivilce oluşabilir. Sivilce nedenlerini üç ana başlık altında toplamak istersek, bu nedenler şöyle sıralanabilir:

•      Cilt yağının fazla üretimi

•      Ölü deri hücrelerinin dökülmesi

•      Bakteri birikimi

Cildinizdeki gözenekler yağ veya ölü deri hücreleri nedeniyle tıkandığında sivilce oluşur. Cilt gözeneklerinde bulunan yağ bezleri sebum adlı, cilde kayganlığını veren ve onu koruyan bir yağ üretirler. Çoğu zaman yağ bezleri normal bir oranda sebum üretiyor olsa da, ergenlikte vücudun gelişimine bağlı olarak, hormonlar daha fazla cilt yağı üretilmesine neden olur. Yağ bezleri normalden daha aktif olmaya başlar.

Ciltte yağ üretiminin fazlalaşması ve ölü deri hücrelerinin de gözenekleri tıkamasıyla birlikte, bakteriler gözeneklerde hapsolur, burada çoğalır ve sonuç olarak kızarıklık ve şişkinlikler, yani sivilceler oluşur. Gözeneğin ne şekilde tıkandığına bağlı olarak siyah uçlu, beyaz uçlu veya kist şeklinde gibi farklı sivilce türleri görülür.

•      Sivilcenin belli başlı nedenlerini sıraladık, şimdi de var olan sivilceleri daha da kötüleştiren nedenleri sıralayalım:

Hormonlar: Akne oluşumunda hormonların payı büyüktür ama özellikle de ergenlik durumunda hormonlarla ilgili yapabileceğiniz fazla bir şey de yoktur. Hormonlardaki artış sebum üretimini de arttırır.

Diğer Yaygın Sivilce veya Akne Nedenleri

•      Yağ içeren nemlendiriciler, aşırı yağlı kozmetik ürünler

•      Güneş kremleri

•      Ağda

•      Makyaj malzemeleri (özellikle pudra vb kapatıcılar)

•      Adet öncesi (2 ila 7 gün öncesi)

•      Doğum kontrol hapları

•      Hamilelik

•      Vitamin eksikliği

•      Telefon, kask, gözlük, şapka, maske benzeri yüze baskı yapan obje, giysi vb.

•      Ailede akne sorunu olması

•      Sivilceleri cildi tahriş ederek, yanlış şekilde sıkmak

•      Güneş ışığı – güneşin sivilceleri kuruttuğu söylenir ama işin aslı başkadır; eğer aşırıya kaçılırsa zararlı güneş ışınları ve yüksek sıcaklık, sivilceleri daha da kötüleştirebilir.

•      Mevsim değişikliği

•      Yüksek nem oranı ve terleme

•      Stres, doğrudan bir sivilce nedeni değildir ama diğer nedenlerle bir araya gediğinde sivilceleri arttırabilir.

Makyajlı ve Makyajsız Ciltte Nelere Dikkat Etmeliyiz?

İnsanoğlu doğumuyla başlayan süreçte yaşamlar alanlarını belirler ve ona göre arzu ettiği hayatı yaşar veya yaşamak için mücadele verir.

Doğumla başlayan hayat mücadelesinde

Makyajsız Cilt:

Sabahleyin evden temiz bir ciltle çıkarız. Günlük hayatımızın akışı içerisindeki serbest radikaller (gaz, toz vs atıklar) cildimizin gözeneklerini kapamaktadır. Akşam eve geldiğimizde bu gözenekleri açmamız durumunda cildimiz kendini bulmakta zorlanmaktadır. Hele de uyku moduna geçtiğimizde bu gözenekler kapalı olduğu zaman cilt kendini yenileyememekte ve kusmalar yapmaktadır. İşte bu kusmalar akne, kırışıklık, siyah nokta vs. cilt bozukluklarını doğurmaktadır. Normal şarlarda vücut gece 10.00 -03.00 arasında kendini yenilemektedir. Cilt nefes almaması durumunda yenilememektedir.

Ondan dolayı cildimize önem göstermekte itina ile davranmaktan başka çaremiz yoktur.

Makyajlı Cilt:

Madolayonu ters çevirip makyaj yapılan cildi ele alacak olursak, Makyajlı cilt üzerine yapışan serbest radikallerle beraber cildi tamamen nefes almaz bir hale getirmektedir. Akşam belli bir saatten sonra makyaj atık yerine geçmektedir. Biz makyajımızı yüzümüzden çıkarırken çok dikkat etmemiz gerekir. Islak mendille silmek yanlıştır. Makyaj çamur olur. Gözenekleri tamamen tıkar. Sütler vs. tamamen makyajı çıkarmaz. Burada en iyi uygulanacak yöntem Acvit Cilt ve Makyaj temizleme jelidir. Yıkandığında ana cildinize sizleri kavuşturmaktadır.

Şayet makyajımızı temizlemeden uyursak veya yanlış teknikler uygularsak cildimizi uçurumun eşiğine itmiş oluruz. Çok kolay yaşlanmasını sağlarız.

Ondan dolayı ciltteki makyajımızı temizlemeye çok özen göstereceğiz. Makyaj yapmayabilirsek o cilt için daha sağlıklı olduğunun altını çizmek gerek.

Bunları yaptığımız sürece cildimiz çok bakımlı ve sağlıklı olacaktır.

Şayet cildimizde siyah noktalar oluşmuşsa işte o zaman da siyah nokta gidericiler, sivilce maskesi kullanmamız gerekmektedir.

Polifenol Teknolojisi Nedir?

Farklı şampuan markalarının içeriğini uzmanlarla birlikte inceleyen İngiliz Daily Mail Gazetesi, en pahalı şampuanla en ucuzunun aynı altı maddeyi içerdiğini ve ortalamada % 80’inin su olduğunu ortaya koydu.

Türkiye’nin ilk orijinal ilaç çalışmalarını da yürüten ODTÜ kimya mühendisi Osman Çelebi ve ekibi bu eksiklikten yola çıkarak 11 yıldır üzerinde çalıştığı, tüm bitkilerde buluna polifenol enzimini ve soğuk pres yağlarını kullanarak dünyanın ilk su katkısız şampuanını oluşturmayı başardı.

Piyasada bulunan şampuanların genel formülünün  %70-80 oranında su içerdiği, kimyasal katkılarının  %15-20 olduğu ve bitki özütlerinin %1-3-5 – gibi oranlarda olması nedeniyle ürünlerin gerektiği kadar etkin olmadığı, çoğunlukla su ve kimyasal maddeler içerdiği biliniyor. Su katkısız üretilen,  etkinliği Almanya laboratuvarlarında Derma Test ile kanıtlanmış BİORO şampuanın ise  içeriğinde %40-50 soğuk pres (kimyasal katkısız) bitkisel yağ, %47,5 oranında  Kakao Polifenolleri bulunmaktadır. Bu sayede diğer şampuanlarda defalarca kullanımdan sonra elde edilebilecek vitamin, mineral ve organik maddeler su katkısız şampuan ile ilk kullanımdan itibaren etkisini göstermektedir.

Sentetik ve silikon içeren şampuanlar saç derisini kaplayarak nefes almasını engeller. Buna bağlı olarak saç dökülmesi, saç derisinde pullanma, kepeklenme, sivilcelenme, kaşınma gibi birçok cilt sorunu oluşmaktadır. Hemen hemen tüm saç sorunları saçın kendisinden değil saç derisinden kaynaklanmaktadır. Kakao şampuanı ya da çikolata şampuanı olarak da geçen ve içeriğinde polifenol bulunan şampuanlar anti mikrobiyal, anti bakteriyel özelliklerinin yanında nemlendirici olması sebebiyle market şampuanlarına göre kullanıcılarına çok daha fazlasını vaat ediyor.

Acvit’in Ürünlerinin Mucidi Doğal Polifenol Bilimi Nedir?

Yıllarda toprağın altında kalmış yaprak ve bitki atıklarının fosilleşmesi sonucu bu atıkların titizle ve itina ile toplanarak modern laboratuarlarda üretilen teknolojinsin adıdır. Tamamen doğaldır.

16 ve 17 yüzyıllarda, Avrupalı doktor ve şifacılar, çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmede turba (çürümüş bitkilerden elde edilen kömür) ekstrelerini kullandılar.

Zengin Avrupalılar, polifenol çamur banyolarının çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği bilinen Avusturya’daki ünlü Neydharting Polifenollerini düzenli olarak ziyaret ediyorlardı.

Napolyon ve diğer ünlü Avrupalılar, kas ağrısı, eklem ve diğer sorunların tedavisi için bu polifenollere uğradılar.

Polifenoller, çimen ve ağaç ayrışması sonucu neredeyse sadece organik maddeden oluşur.

Ekseriyetle, Polifenollerin genel olarak ender veya önemli jeolojik yatak haline gelebilmesinin sebebi 30 – 60 yaşında olmalarıdır.

Avrupalı Bilim Adamları

Alman bilim adamları önemli maddeleri turbadan ilk izole edenlerdi. Bu sıvıyı tamamen karakterize etmek bugün bile çok zordu ancak büyük bir kısmı son zamanlarda keşfedilmiştir. En iyi tespit edilebildiği kadarıyla, humik asitler, çoklu altı-karbon aromatik halkaları ve birçok karboksilik asit fonksiyonel parçaları olan yüksek molekül ağırlıklı polimerlerdir. Bu maddeler, en az 300 yıl boyunca Avrupa’da yoğun ilgi konusu oldu. Onların tedavi değerini anlamaya yönelik olarak son 30 yılda çok büyük bir çaba sarf edilmiştir. Avrupa’da bu seviyede bir araştırmaya rağmen, Kuzey Amerika’da bu maddeler hakkında çok az şey bilinmektedir.

Polifenol Çalışmaları

Çalışmalar göstermektedir ki Polifenoller, serbest radikal gelişiminden koruma sağlayarak hücre zarlarının oksidasyonunu engelleyebilme yeteneği sayesinde cildi korurlar. Polifenollerin epidermiye nüfuz edişi kanıtlanmıştır. Polifenollerin iltihaplanmaya karşı etkilerinin Asetilsalisilik asit’in iki katı fazla olduğuna dair iltihabı azaltma yeteneği kayıt altına alınmıştır. Bundan başka, humik maddelerin toksik madde ve kirlilikleri bir dışa çeken büzücü eylemi vardır. Humik maddeler ayrıca, kan dolaşımını düzelten ve cilt metabolizması ve hücre yenileme sürecini6 aktive eden vazodilasyonu da etkiler.

Ayrıca, çalışmalar polifenollerin egzama ve dermatit tedavisinde de fayda sağladığını göstermektedirler.

Polifonellerin Cilde Faydaları

Basitçe özetlemek gerekirse, polifenol molekülü cilde nüfuz edip kolayca emilerek yeni cilt hücrelerini yenilemek üzere sürekli besleyen etkin bir taşıyıcı kurye gibi görev yapmakta ve hücresel düzeyde şu faydaları sağlamaktadır:

Cildi Zararlı Serbest Radikallerden Korumak

– ANTIOKSIDANLAR – Yaşlılık belirtileri ve kızarıklık ve şişliklerin azaltılması

– ANTI-ENFLAMATUAR – Apaçık bir ten ve cilt hücrelerinin yenilenmesi

– BESLEYİCİ KURYE SİSTEMİ – Gençlik parlaklığının korunması ve hasarlı/yıpranmış cildin onarımı

– BİYOELVERİŞLİ BESLEYİCİ – Yuvarlak, yumuşak ve pürüzsüz cilt ve toksin ve kirlerin dışa atılması için

– ASTRENJAN – Aknesiz bir cilt için derin temizlenen gözenekler

Referanslar:

1. Schewe, Ch et al. Biomed. Biochim Acta 50(1991) 299-305

2. Wohlrab, W, et al. Pharazie, 39 (1984) 562-564

3. Klocking, R et al. Arzneimittelforschung, 18 (1968) 941-942

4. Dorfer, E., Munich University

5. Goecke, C., Frauenklinik, Luisenhospital, Aachen.

6. Klocking, R et al. Friedrich Schiller University Jena, Germany, 2005.

Doğallık Neden Daha İyi?

Sentetik ,“doğal veya hakiki olmayan; yapay veya yapmacık” ve “suni veya yapay yapılmış”; bir başka deyişle başka bir şey üretmek için birbiriyle reaksiyon halinde olan kimyasallar ile bir laboratuarda oluşturulmuş olarak tanımlanır. Sentetik hormonları mideye indiriyor, sentetik yiyecekler yiyor ve diş macunu, şampuanlar, nemlendiriciler, temizleyiciler gibi vücut bakım ürünlerinde sentetik içerikler kullanıyoruz. Uzun vadeli etkileri bilinmiyor, çünkü her biri zamanla farklı reaksiyon gösteriyor. Örneğin- pişirmek için sentetik vanilya ekstresi veya saf vanilya satın alabilirsiniz.

Doğal içerikler doğadan gelir.

Dikkatli seçilmişse, nazikçe işlenmişse, doğal içerikler cildiniz için gereken gerekli besini sağlarlar ve bünyeniz için sentetik içeriklerden çok daha iyidir.

Kuzey Amerika’ya Avrupalıların yüzyıllardır bildikleri: Polifonellerin tedavi edici özelliklerini getiriyoruz; Bizler polifenollere erişmiş ve pazara ulaştıracak teknoloji geliştirmiş birkaç firmadan birisiyiz. Formüllerimiz o kadar çok faydalı içeriği kapsamaktadır.

Ürettiğimiz her ürün cilt bakımı piyasasında eşsizdir. Polifenoller kullanılarak üretilen Siyah Cilt Maskemiz, siyah Şampuanımız, Losyonlarımız, kremlerimiz ve şampuanlarımız en saf doğal içeriklerden yapılmıştır. Bazı ürünlerimiz o kadar Doğal ki tabiri caizse yiyebilmekteyiz.

Bizim ürünlerimiz diğerlerinden nasıl oluyor da farklıdır?

Losyonlarımız, kremlerimiz ve şampuanlarımız en saf doğal içeriklerden yapılmıştır.

Kremler zengin ve cildinize iyi gelmesi için antioksidanlarla ambalajlıdır.

Sadece bir karşılaştırma, ortalama düzeyde bir cilt nemlendiricisi 20-21 içeriğe sahiptir ve sadece 2 aktif içerik olup kalanı dolgudur.

Biz şifalı faydaları bilinen en saf bitkileri kullanıyoruz.

Şimdi sıra Acvit Güzellik Maskesi- zengin, siyah maske, doğal sağlık şokunda

Şampuan, losyon ve cilt kremlerimizin üretimini arttırmada çok başarılı olduk. Maske, eşsiz özelliklerinden dolayı en iddialı girişimimiz oldu ve bu ürünün en büyük özelliği (iddiası) uzun raf ömrüdür.

Raf ömrünün ve ürünün kendisinin verim ve bütünlüğünü sağlamak istedik. Bunun için fark edersiniz ki açıldıktan sonra içeriğini istikrarlı koruyabilsin diye Maske az bir miktar koruyucu ihtiva etmektedir.

Sağlıklı cilt için en iyi savunma beslenme ve korumadır. Ürünlerimizdeki doğal içerikler ve eşsiz polifenol ekstresi ihtiyacınız olan korumayı size sağlar.

Acvit’te biz, ürünlerin bütünlüğünü korurken malzemelerimizin en az bir şekilde işleme girmesi için elimizden geleni yapmaktayız. Saflık bizim için çok önemlidir. Ve bıraktığımız ayak izlerinin farkında olarak seçimlerimizi bilinçli yapıyoruz. Acvit’te gelişmelerden ve ürünlerin kadınlara, erkeklere ve çocuklara faydalı olmasından ötürü heyecan duyduk.

Müşterilerden aldığımız olumlu geri dönüşlerden cesaret alarak gelecekte ürünlerimizi daha fazlasıyla paylaşmayı ümit ediyoruz.

Aslolan Şampuanın Saçı Yıkaması Değil, Saç Kökünü Beslemesidir

Dökülmeleri önlemek, kepeklenmeye karşı önlem almak, güçlü saçlara sahip olmak için saç tellerini yıkayan değil, saç köklerini besleyen şampuanların tercih edilmesi gerekmektedir.

Şampuan, kullanımı ve saç sağlığı hakkında bilgiler verecek olursak, halkımızın şampuan tercihini yaparken baz alması gereken püf nokta sadece saçı yıkayanların değil, saç diplerini, saç derisini besleyen doğal şampuanların tercih edilmesinin daha doğru olacaktır.

Saçımız vücudumuzun en önemi figürlerinden birisidir. Saçımızı başımızda tutmak bir tarafa bakımını da en iyi şekilde yapmamız özgüvenimiz ve sağlığımız açısından önemeli bir yer tutmaktadır. Ondan dolayı saçlarımıza gereken değeri vermek, bilinçli olarak bakım yapmamız şarttır.

Toprağa ekilmiş bir fide düşünün!
Mesela tarlaya ekilmiş bir fide düşünün. Biz fidenin yaprak ve dalına gerektiğinde su versek dahi bir süre sonra bu fide ölür. Gerektiğinde köküne yani toprağını sulasak o zaman fide yeşererek, gürleşerek büyük gider. İşte saç tellerini besleyen şampuanda toprağa ekilmiş fidenin yaprak dalına su vermek gibidir. Bizim ürettiğimi şampuanlar fidenin kökünü yani toprağını besleyen şampuanlardır.

Saç dökülmesi yoktur. Derinin saçı bırakması vardır
Şayet saç kökünü ve diplerini beslemeksek yani saçın derisi ve kökü güçsüz olursa saç belli bir süre deri saçı bırakır ve saç dökülür. Aslında saç dökülmesi diye bir şey yoktur. Saçın deriden ayrılması vardır. İşte diğer şampuanlar sadece saçı yıkarken, Bizim şampuanlarımız saç tellerini yıkarken saç köklerini ve derisini besleyerek güçlü kalmasına yardım eder.

Az köpüren ve doğal şampuan sağlıklıdır
Az köpüren doğal şampuanlar saçlarımızın sağlığı açısından çok önemlidir.”Bol kimyasal içeren çok köpüren şampuanların değil de az köpüren ve doğal şampuanların tercih edilmesi gerekir. Yaz aylarında yıpranan saçlarımızın toparlanması adına da tercihlerimizi doğru yapmamız gerekir.

Sağlığınızla Oynatmayın, Sahte, İmitasyon, Merdiven Altı Kozmetiklere Dikkat!

Önce Bakanlık Kaydı
Sizlerin sahte ürünlere karşı dikkatli olmaya davet ediyoruz.Kozmetik üretecek firmaların önce Sağlık Bakanlığı’na kayıt yaptırması gerektiğinin altını çizen Çetin,”Onay geldikten sonra ürünlerin ÜTS ( ÜRÜN TAKİP SİSTEMİ) kaydı yapılır. Bu esnada ürüne ait her türlü bilgi sisteme yüklenir. Bakanlık ‘kaydı alındı’ dedikten sonra ürün kabul edilmiş olur.

3 Ay Boyunca Kontrol
Ürünlerin 3 ay boyunca her gün kontrolden geçmektedir. Herhangi bir sıkıntı çıkmazsa ürün piyasaya sürülür. Ama gelin görün ki piyasadaki kozmetik ürünlerinin sadece yüzde 20, 25 gibi bir marka bu aşamalardan geçerek piyasaya sürülüyor. Biz Acvit Kozmetik olarak bütün izinler, raporlar ve testlerden geçtikten sonra ürünü halkımızla buluşturuyoruz.

UTS Sistemine Girip Bakın
Sağlık Bakanlığı ÜTS sistemini cep telefonunuza indirin. Kutu üzerinde yazan barkodu okutun. Ürünün kime ait olduğunun, sahte olup olmadığının ortaya çıkar. Şayet sahte ise oradaki butona basarak şikâyet kaydını direk bakanlığa oluşturabilirsiniz.

Cildiniz için doğru nemlendirici nasıl seçilir

Ülkenin birçok yerinde kış, ciltte tahribata yol açar. Soğuk, kuru hava dış mekânlar sıcak, kuru ısı ile eşleştirildiğinde, Sahara benzeri koşullar da buruklar. Virüslerden sağlıklı kalma umuduyla bu sabit el yıkamayı ekleyin ve kuru, kaşıntılı bir cilt tarifi.

Çoğu insan için kuru cilt, nemlendirme rutinlerini ayarlayarak kolayca düzeltilebilir. Ancak yüzlerce ürün seçeneğiyle, nereden başlıyorsunuz? Karar vermenize yardımcı olmak için, Amerikan Dermatoloji Akademisi’nden kurul sertifikalı dermatologlardan her cilt tipi için en iyi nemlendirme üzerinde tartmalarını istedik.

İşte dedikleri şey.

İlk olarak, yumuşak seçeneklerinizi bilin

 “Kesinlikle tüm cilt tipleri için tek bedene uyan bir şey yok” diyor Dermatologlar, Daha ziyade, nem cilde koyarak ve suyun cildi terk etmesini önleyerek çalışan nemlendirici, losyonlar, jeller, kremler ve muhteremler dahil olmak üzere bir dizi farklı ürünü tanımlayabilir. Aralarında ince farklılıklar vardır. Bir jel genellikle su bazlıdır ve ciltte bir losyondan daha hafif hissetme eğilimindedir. Bir krem daha kalındır ve bir losyon ve jelden daha yüksek yağ içeriğine sahiptir, bu da onu daha nemlendirici hale getirir. Bir muhtıra, en kalın olanıdır, bu da onu kuru cildi düzeltmede en etkili olanıdır. Bu nemlendiriciler içindeki emoller cildinizi yumuşak ve pürüzsüz tutar.

Sırada, cilt tipinizi bilin

Cilt tipinizi bilinçli olarak öğrenip ona göre ürünler kullanın.

Normal cilt: Aksi takdirde normal ciltlerde mevsimsel kuruluk yaşıyorsanız, Hekimler, losyonun çoğu genç insan için yeterli olduğunu söylüyor. Bununla birlikte, yaşla birlikte, cilt daha az nem tutar ve daha fazla yardıma ihtiyaç duyar. Perimenopozal kişilerin ve 50 yaş ve üstü herkesin krem bazlı bir nemlendirici kullanması gerektiğini söylüyor.

Yüzü nemlendirin

Kuru cilt: Cildiniz kuru olma eğilimindeyse ve kış onu daha da fazla yapıyorsa, hekimler losyondan atlamanızı ve daha kalın ve daha etkili bir şey için gitmenizi söylüyor. “Kremler cilde daha fazla nem katacak ve losyondan daha fazla su ve hatta daha fazla tonlama koruyacak” diyor. “Yani, kuru tenli biri bir krem veya muafiyet ve tamamen bypass losyonları ile başlamak isteyecektir.”

Yağlı cilt: Bazı insanlar için çok fazla nemlendirici gözenekleri tıkanabilir ve aknelere yol açabilir; Siyah veya kahverengi cilde olan kişilerde, akne renk değişikliğine ve hiperpigmentasyona neden olabilir. Hekimler, nemlendiriciyi atlamayı veya diğer nemlendirici türlerinden daha hafif olan bir jel tercih etmeyi önerir.

Kombinasyon kuru ve yağlı cilt: Kombinasyonlu bir cildiniz varsa, cildiniz bazı noktalarda kurudur ve diğerlerinde yağlıdır – genellikle yüzünüzde alnını, burnunuzu ve çenenizi içeren T şeklindeki alan olan “T-bret” olarak adlandırılır. Bu hastalara yüzlerini iki yüz gibi tedavi etmelerini söyler: kuru noktaları nemlendirin ve yağlı alanları atlayın. “Bazı insanların asla yüzünün merkezine nemlendirme koymaz. Burununuzun muhtemelen nemlendirmeye asla ihtiyaç duyduğu büyük bir vahiy gibi.

Nemlendirici uygulayın

Duştan çıktıktan hemen sonra nemlendirici giyin: Cildiniz nemli olduğunda, daha kalın kremler ve muafiyetler daha kolay yayılır ve nemlendirici daha etkilidir çünkü suya su yakalar ve buharlaşmaktan alıkoyulur. Su kaybını önlemek için duştan çıktıktan hemen sonra cildinize nemlendirici uygulayın

Cildinizi dinleyin: Bir cilt bakım rutini olması harika, ancak farklı bir mevsim için ayarlama gibi bazı durumlarda değiştirmek önemlidir. Bununla birlikte, tanıdığınız yeni ürünler hakkında dikkatli olun. Cildinizin doğal yağlarını korumasına yardımcı olmak için alkol, alfa-hidroksi asit (AHA) ve kokulu ürünlerden kaçının.

Belirli malzemelere dikkat edin: Bir nemlendiricin içerik listesini tararsanız, cildi nemlendirmeye yardımcı olan mumsik lipit molekülleri olan seramidler ve yoğun nemlendirme nitelikleriyle de bilinen hyaloronik asit gibi şeyleri arayın. Kokuları olan eşyalardan kaçınmanızı söylüyor, çünkü kuru cilde tahriş edici olabilir. Ve hassas cilde olan insanlar için, onları organik cilt bakım çizgilerinden uzaklar, çünkü bileşenlerin çoğu alerjiyi ağırlaştırabilir. Dermatologun en sevdiği şaka, ‘zehir sarmaşık’ın tamamen doğal olması” diyor. “Yani, tüm doğal hiçbir şekilde hipoalerjenik anlamına gelir.”

Sakın yapmayın

Güneşten korunmayı unutun: Güneş ve diğer ışık türleri tüm yıl boyu hasara neden olur. Uygun olduğunda gölgeyi aramak, güneş koruyucu kıyafetler giyerek ve 30 veya daha yüksek bir SPF ile geniş spektrumlu güneş kremi uygulamak, cildinizin ne kadar karanlık veya açık olduğuna bakılmaksızın günlük rutininizin bir parçası olmalıdır. “Sins kanserine karşı korumanın yanı, güneş kremi hayır. Bildiğimiz 1 anti-aging tedavisi. Bu ekstra bir adım olmamalı. Bu zaten yaptığınız adımlardan biri olmalı.”

Eksfoliat: İnsanların genellikle kışın kuru, cildi soyma, nemden daha fazla sıyrılması hatasında bulunduklarını söylüyor. Bunun yerine, nemlendirmeleri gerektiğini söylüyor. “Yüzünüzü çok fazla soymak istemezsiniz, çünkü o zaman çok fazla nemlendirici koyarsınız ve sonra kuru cilt ve sivilcelerle sonuç çıkarsınız, bu bir sorundur” diyor.

Ne kadar kuruyum?

Cildiniz kırmızı, çatlama, kaşıntı, sokma veya dökünme varsa, aşırı kuru olabilir. Aşırı kuru cilde hitap etmek için kişisel hijyen rejiminde bazı ayarlamalar yapın.

İlk olarak, koku içermeyen bir temizleyici veya nemlendirici vücut yıkamayı seçin. Ardından, günde en az iki kez kullanırken rahat hissettiğiniz bir nemlendirici seçin. “kodeojenik olmayan” olarak etiketlendiklerine emin olun, yani gözenekleri engellemez. Bu yardımcı olmuyorsa veya kuruluk kötüleşirse ve ağrılı, çatlamış, kanama, sokma veya çok tahriş edici hale gelirse, yani içinden çıkılmaz bir hal alırsa bir hekime danışınız.

Selülit nedir? Ne yapmak gerek?

Eğer selülit sizi rahatsız ederse, yalnız değilsiniz. Selülitlerden kurtulma veya en azından azalma arzumuz birçok tedavi seçeneğine yol açtı. Dışarıdaki bu kadar çok tedavi ile, ne işe yarayıp yarasanın ne işe yarayıp yarasayı bilmek zor olabilir.

Bunu öğrenmek için, dermatologlar araştırma çalışmaları yürütüyorlar. Araştırmanın bazı tedavilerin selülitleri daha az fark edilebilir hale getireceğini gösterdiğini bilmek sizi mutlu edeceksiniz – en azından bir süre. İşte en düşük seviye.

Araştırma çalışmalarına göre en iyi sonuçlar

Akustik dalga terapisi

Alt satır: Çalışmalar bunun selülit görünümünü azaltabileceğini göstermektedir. Bir azalma görmek için çeşitli tedavi seansları gereklidir.

Sübvansiyon

CellfinaTM olarak adlandırılan bu tıbbi prosedür. Dermatologunuzun, selüli görmemize neden olan cildin altındaki sert bantları parçalamak için cildin hemen altına bir iğne yerleştirmeyi içerir.

CellfinaTM’ın selülitle gördüğünüz cilt daldırmaya indirildiği gösterilmiştir. 232 hastayla yaptığı bir araştırmada, bunların yüzde 99’u sonuçlardan memnun olduklarını söyledi. Sonuçlar 2 yıl ve muhtemelen daha uzun sürebilir.

Vakum destekli hassas doku salınım

Bu aynı zamanda selülit görmemize neden olan zorlu bantları da parçalar. Bu işlem sırasında dermatologunuz sert bantları kesmek için küçük bıçaklar içeren bir cihaz kullanacaktır. Bantlar kesildikten sonra, doku, batıran cildi doldurmak ve ortadan kaldırmak için yukarı doğru hareket eder.

Alt satır: Bu selülit azaltmak için etkili bir tedavi olabilir. Küçük bir çalışma, bu tedaviyi alan birçok hastanın 3 yıla kadar daha az selülit olduğunu göstermektedir. Söylenmek için çok erken, ancak sonuçlar daha da uzun sürebilir.

Selülit yağdan farklıdır

Selülit yağdan farklıdır. Yağı etkili bir şekilde çıkarabilen tedavi genellikle selülit üzerinde hiçbir etkiye sahip yoktur.

Kilo kaybı

Alt satır: Ekstra ağırlık selülitleri daha görünür hale getirebilir. Bazı insanlar için kilo verme ve sağlıklı bir kiloda kalmak, gördükleri selülit miktarını azaltır. Bununla birlikte, kilo verirken gevşek cilt geliştirirseniz, selülit daha belirgin hale gelebilir.

Egzersiz

Alt satır: Daha fazla kas sahibi olmak cildinizin daha pürüzsüz ve daha sıkı görünmesini sağlar. Yağı kas ile değiştirmek de selülitleri daha az fark edilebilir hale getirebilir.

Tedavinin işe çalışabileceğine dair kanıtlar

Karyoksiterapi

Bu tıbbi prosedür sırasında, karbondioksit (CO2) gazı cildin hemen altına yerleştirilir. CO2, ölümcül olabilenden karbon monoksitten farklıdır. Karbonditerapiden kaynaklanan olası yan etkiler, tedavi sırasında rahatsızlık ve geçici morartmadır.

Alt satır: Erken çalışmalar kadınların daha az selülit görebileceğini göstermektedir. Bir çalışmada, 10 kadın 8 tedavi aldı. Bu tedavilerden sonra, araştırmacılar kadınların biraz daha az selülit olduğunu buldular.

Kremler ve losyonlar

Alt satır: Araştırmacılar, bazı kremlerin ve losyonların selülit üzerinde bir etkisi olabileceğini bulmuşlardır.

Selülit krem uygulanan kadın

Selülit kreminden veya losyondan dökünmekten kaçınmak için küçük bir alanda testin. 48 saat içinde cilt reaksiyonundan yararlanamıyorsanız, ürünün daha fazlasını kullanabilirsiniz.

Kafein içeren ürünler hücreleri susuz kalabilir, bu da selülit daha az belirgin hale getirebilir. Sonuçları korumak için ürünü her gün uygulamanız gerekir.

% 0.3 retinol içeren bir ürünün de selülit üzerinde bir etkisi olabilir. Bunu kullanan bazı kadınlar biraz daha az selülit gördüklerini söylüyor. Retinol cildi kalınlaştırmaya yardımcı olabilir, bu da ne kadar selülit gördüğünüzü azaltabilir. Retinol size yardımcı olup olamayacağınızı bilmeden önce, ürünü 6 ay veya muhtemelen daha uzun süre uygulamanız gerekir.

Bir selülit krem veya losyon denemekle ilgileniyorsanız, önce küçük bir alanda test etmeye yardımcı olur. Bazı insanlar alerjik cilt reaksiyonları geçirir.

Küçük bir alanda test de önemlidir, çünkü insanların aminophyllin içeren bir ürün kullanırken endişeli oldukları veya yarış kalbine sahip olduklarına dair raporlar vardır. Astım inhaleri kullanan insanlar kesinlikle aminofil içeren herhangi bir ürünü kullanmakla kaçınmak isterler. Onu içeren bir krem bile nefes alma sorunlarına neden olabilir.

Alt satır: Çalışma sonuçları değişir. Bazı çalışmalar, enermoloji alan kadınlar ile olmayanlar arasında selülitte bir fark bulunmadı. Diğer çalışmalar, onu alan kadınların gözle görülür bir azalmaya vardığını göstermektedir. Ancak bu sonuçlar geçiciydi.

Sonuçları görürseniz, sonuçları görmeye devam etmek için tedavilere devam etmek zorunda olduğunuz görülüyor. Selülit, tedaviyi durdurdu.

Lonithermie selülit azaltma tedavi

Bu spa tedaviyi seçerseniz, selülit yosun veya kil ile ve bazen her ikisinin bir karışımı ile kaplar. Sonraki, elektrotlar bölgeye bağlanır. Teknisyen odadan çıkmadan önce, alan plastiğe sarılacak. Tedavi sırasında, hafif bir elektrik akımı hissedeceksiniz. Bazı insanlar akımın acı verici veya tatsız hissettiğini söylüyor.

Bu tedavinin tedavi alanının boyutunu azalttı ve bu da selülit görünümünü azaltabileceği söylenir.

Alt satır: Bağımsız yayınlanmış çalışmalar olmadan, bunun işe yarayıp yaraşmadıklarını bilmek zor. Bazı insanlar derilerinin daha tonlanmış hissettiğini söylüyor, ancak yine de selülit görüyorlar. Diğerleri ise herhangi bir fark fark etmediklerini söylüyor. Sonuç görürseniz, sadece 12 ila 18 saat süreceklerdir.

Radyofresency

Bu, selülitleri ısıtır. FDA onaylı bir cihaz, selülit hedeflemek için radyofreksili bir lazer, emdir ve masaj ile birleştirir.

Alt satır: Son çalışmalar, bazı hastaların biraz daha az selülit görmeleri gerektiğini göstermektedir. Bununla birlikte, bu sonuç kısa ömürlüdür ve bu ufak değişikliği görmek için çeşitli tedaviler gereklidir.

Tedaviden sonra, morslar yaygındır. Bunlar zamanla kaybolun.

Bu çalışmaların olup çalışmalarını söylemek için çok erken

Lazer destekli liposuction

Liposuction, az miktarda yağın çıkarılması için iyi çalışan invaziv bir tıbbi prosedürdür.

Alt satır: Liposuction istenmeyen yağı çok etkili bir şekilde çıkarabilirken, selülitden kurtulmak için önerilmez. Bu danjı daha belirgin hale getirebilir.

Bununla birlikte, liposuctiona lazer tedavisi eklemek, selülitden kurtulmaya yardımcı olabilir. Lazer destekli liposuctionun etkili olup olduğunu söylemek için çok erken.

Ultrason

Ultrasonik lipossculpting adı verilen bir teknik, yağları hedef ve yok eden non-invaziv bir prosedürdür.

Alt satır: Ultrasülin tek başına selülitleri azaltabileceğine dair bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, başka bir selülit tedavisi ile birleştirildiğinde, ultrason selülit görünümünü azaltabilir. Etkili olup olmayacağını söylemek için çok erken. Daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Mezoterapi

Bu işlem sırasında, selülitli alanlarda bir dizi enjeksiyon alırsınız. Bölgeye kafein, hormonlar, enzimler ve bitkisel özler de dahil olmak üzere farklı maddeler enjekte edilir. Her uygulayıcı benzersiz bir bileşen karışımı kullandığı için, bileşenlerin neyin etkili olduğunu bilmenin bir yolu yoktur.

Alt satır: Çok az çalışma bunun işe yara olduğunu göstermektedir. Yan etkiler yaygındır ve kızartma ve şişlik, cildin altındaki hassas toplar, enfeksiyon, alerjik cilt reaksiyonları ve cilt değişikliklerini içerir.

Takviyeler

Bazı insanlar kafein, üzüm çekirdeği özü veya gingko biloba gibi bileşenler içeren takviyeleri almanın selülitleri azaltabileceğini söylüyor.

Alt satır: Herhangi bir takviyenin selülit azaltabileceğine dair bir kanıt yoktur.

Bir dermatolog sizin için neyin doğru olduğuna karar vermenize yardımcı olabilir

Herhangi bir kozmetik (tıplada gerekli olmayan) tedaviye sahip olmadan önce, durumu anlayan ve tedavi eden bir doktora danışmak her zaman en iyisidir. Sonuçlarınız, tedaviyi gerçekleştireni yapan kişinin becerisine ve deneyimine bağlıdır.

Dermatologlar cilt uzmanı, bu yüzden cildin ve altında yatanları anlıyorlar. Selülit tedavisi sunan bir dermatolog, hangi tedavinin sizin için en etkili olabileceğine karar vermenize ve sorularınızı yanıtlatmanıza yardımcı olabilir.

Back to Top
Ürün sepete eklendi